Kastamonu Mutlu Son
Kastamonu Mutlu Son
Kastamonu Mutlu Son
Bana verdiği acı, artık yasını
tutmadığım bir zafere tanıklık etmem için tam süreında
uyandırmıştı beni. Pişman değildim çünkü o mevzuştukça
sesinin ezgisi kulaklarıma öyle tatlı geliyor, bu şekilde yeni ve Kastamonu Mutlu Son
ilginç bir nesnenin hissedilir yakınlığı içime öyle güçlüişliyordu ki, olayları yeni bir açıdan algılamaya başladıkça
geçmişte kalan kaybın tüm izleri silinip gidiyordu.
Genç
çocuk, yumuşayan bakışlarımda bu sulhmanın belirtilerini
derhal sezdi ve alev ateş bir öpücükle dudaklarını, dudaklarıma
bastırdı. Bu öpüşün önce yüreğime, ordan da yeni keşfedilen
Venüs varlığıma taşındığını hissettim. Aslabir isteğini geri
çevirmeyeceğim bir sevgiyle eriyiverdim. Bana verdiği acıları
avutmaya ve gelecek zevklerin umutlarını sezdirmek için
okşayışlarında, tüm ustalığını sergiliyordu. Utangaçlığım
gözlerimi onun gözlerinden kaçırmaya çalışsa ve onları
reddetse de, o afacan oyuncak bir an gözüme ilişti.
Karşılaştırmalı bir gözlemini yapmak için anca kısa sürelerle
bakmış olsam bile açık seçik görüyordum. Hacmine yeniden
kavuşuyor, onu, sedirin üzerinde gelişigüzel duran ellerimden
Kastamonu Mutlu Son
birine kuşkusuz kasıtlı olarak tutarken büyüklüğündeki artışla
gitgide sertleşip dikleşiyor, beni ürkütüyordu. Öyle kandıran
yakınlaşmalar kullandı ki, benim geri dönen tutkularım onun
çırılçıplak parlayan güzelliklerinin görüntüsü ve kışkırtıcı
temasıyla o kadar güçlü körüklendi ki, en nihayetinde bu tarz şeylerin
güce boyun eğdim.Kurala gore burada durmam gerek fakat
ondan söz etmek öyle güzel ki, niyetim olsa bile duramam.
Yalnızca şunu ekleyeceğim, eve neler olduğuna ilişkin hiç birkuşku uyandırmadan, en ufak bir şey sezdirmeden geri
göndüm ve beni büyüleyen bu gençle sonradan onlarca kere Kastamonu Mutlu Son
buluştum. Artık onu deli gibi seviyordum. O da, kendine ait
olan ufak servetinden hak alacak yaşa henüz gelmediği
biçimde benimle evlenmeye niyetliydi. Fakat bunu engellemiş olan
tesadüflar, bu tarz şeylerin beni bu duruma düşüren neticeları, şu an
anlatılmayacak kadar dokunaklı ve ciddi konuları
içerdiğinden, burada kesiyorum.”
Sıra başta saslınü ettiğim esmer güzeli Louisa’daydı. Onun
cazibesi hakkında bir fikir vermiştim zaten. Hiçbir şey bu
büyüden daha zarif ve etkisi altına alan olamazdı. Yineliyorum o
kadar etkileyiciydi ki, en güzel beyazlıktaki kızlardan daha
çekici görünüyordu. Gene de bu sonucun her insanın görüşüne
bırakarak Louisa’nın öyküsünü aktarmaya geçiyorum.