Kastamonu Masaj Salonu

Kastamonu Masaj Salonu

Kastamonu Masaj Salonu ” Nefes Al 231 ‘çt^ rn ıL dûAuz J ulius kendini geri çekerken Grace hafifçe yüzünü buruşturdu çünkü kadınlığı hâlâ son derece duyarlı ve Julius’un erkekliği hâlâ kocamandı. Julius onun yüzündeki ifadeye baktı ve onu nazikçe tezgâhtan indirdi. Grace’in bacakları tutmuyordu. Ayakta durabilmek için lavabonun kenarına tutundu. “İyi misin?” diye sordu Julius. Grace mecburi bir gülümsemeyle, “Üstümden bir TIR geçmiş gibi görünmemin haricinde mı demek istiyorsun? Mutlaka.”

“Bu durum için bir olumlama var mı?” “Şuna ne dersin? Seni öldürmeyen TIR kuvvetlendirir” Julius ağırbaşlı bir halde başıyla onayladı. “Çok moral verici bir fikir.” sonra aynaya bakarak kendi durumunu bir gözden geçirdi ve yüzünü buruşturarak parçalanmış ve kirlenmiş gömleğini çıkarmaya başladı. “Sen üstünden TIR geçmiş benzer biçimde görünüyor olabilirsin,” dedi. “fakat ben üstümden tren geçmiş benzer biçimde görünüyorum.” Grace’in yine kahkaha atası geldi ama kendini kontrol ede- J ayne Ann Krentz 232 rek Julius’un aynadaki aksine gülümsemekle yetindi.

Kastamonu Masaj Salonu

Kastamonu Masaj Salonu “Bu gece bir kötü karakter yakalamış biri için hiç fena görünmüyorsun,” dedi Grace. “Sen insanın hayalarına geçirmesen o da olmayacaktı, üstelik de topuklularla.” Julius, yüzünde memnun bir ifadeyle o gece ilk kez gülümsüyordu. “Bunu söylemeyi hiç istemezdim çünkü bu tür bir hareketi teşvik etmek istemem fakat hakkaten de iyi bir ekip olduk.” Grace de gülümsedi. “Doğru, olduk.” Julius’un gülümsemesi kayboldu, dikkatle incelemeye başladı onu. “O savunma hareketlerini de nerede öğrendin öyle?” “Şu Trager cinayetinden sonrasında annemin gönderdiği terapinin bir parçasıydı.

Uyumakta zorlanıyordum. Kâbuslar falan.” “Anlıyorum,” dedi Julius, sanki kan ve ürkü görüntülerinin böldüğü uykular çok bayağı bir şeymiş benzer biçimde. “Bir süre bir psikologa gittim fakat annem kendimi savunmayı öğrenirsem kendimi kontrol etmeme faydası olacağını düşündü. Sonrasında devam ettirdim işte, yarım kalsın istemedim.” “Belli aslına bakarsan,” dedi Julius. “Dans, jimnastik ya da müdafa sporu yapmış biri benzer biçimde hareket ediyorsun.” “Bu konuda eğitim alan bir tek ben değilim,” dedi Grace. “Sen de iyisin. Bununla beraber çok iyisin. Deniz Piyadesi Eğitimi mi?” “Öyle başladı. Daha sonra formda kalmak için biraz müdafa sporu yapmış oldum.