Kastamonu Masaj Salonu Masaöz Kader

Kastamonu Masaj Salonu

Lütfen oturun. Bir tek birkaç not daha almam gerekiyor, sonrasında dün öğlenden beri bulduklarımı sizinle paylaşacağım.” Cinder dermanı kesilmiş ayaklarını rahatlatmaktan memnun bir şekilde oturdu. “Prens az önce…” “Evet. Ben de buradaydım.” Dr. Erland kendi koltuğuna geri yerleşti ve masasındaki ekrana dokundu. Cinder sandalyesine yaslandı. Ellerinin titremesini bastırmak için sandalyenin kollarını sıkıca kavradı. Retina ekranı, yüksek oranda endorfin salgıladığını ve sakinleşmesi icap ettiğini belirten uyarmalar yayınlarken, Cinder da azca önceki mevzuşmayı aklında devamlı baştan oynatıp duruyordu. Kastamonu Masaj Salonu

Kastamonu Masaj Salonu

 

Cinder dudağını ısırdı. Şehirdeki tüm kızlar arasında o… En basit ulaşılabileniydi. Cinder bu kelimenin kafasında yankılanmasına, kendisi dayatmasına izin verdi. O buradaydı, aklı başlangıcında benzer biçimde görünen bir kızdı, baloya çağrı edilmek için uygundu ve hepsi buydu. Üstelik prens matemdeydi. Sağlıklı düşünemiyordu. “ Kastamonu Masaj Salonu İmparator Rikan artık yaşamıyor,” dedi, düşünecek herhangi başka bir şey bulmaya çabalayarak. “Evet. Prens Kai, babasıyla çok yakındı.” Cinder gözlerini Dr. Erland’ın üstüne çöreklendiği ekrana kaydırdı. Yanlarında kutular içinde açıklamalar bulunan bir insan bedeni diyagramına bakmış olduğunı görebiliyordu. Fakat diyagram ona ait değbilimselş gibiydi. “Teşhis konulduğu andan itibaren, aslına bakarsak mümkün olamayacağını bilsem bile,” diye devam etti Dr. Erland, “Yüce Majestelerini kurtarabilmek için kısa sürede bir antidot bulmayı gizlice umut etmediğimi söylersem yalan olur.

 

Buna karşın, çalışmamıza devam etmeliyiz.” Kastamonu Masaj Salonu Peony’nin onu kavrayan minik ellerini aklına getiren Cinder, başını sallayarak ona katıldı. “tabip, niçin prense benden bahsetmediniz? Vebaya bağışıklığı olan birini bulduğunuzu bilmesini istemiyor musunuz? Bu önemli bir şey değil mi?” tabip dudaklarını birbirine bastırdı fakat yüzünü kaldırıp Cinder’a bakmadı. “kim bilir söylemeliyim. Ama sorumlulukları gereği bu haberi tüm ülkeye yaymak zorunda kalacaktır ve hemen hemen üstümüze dikkat çekmeye hazır değiliz. Sizin… Sandığım kadar değerli olduğunuza dair elimizde somut bir kanıt olduğunda, bu haberi prensle ve tüm dünyayla paylaşmaya da hazır olacağız.”  Kalemi bir fırıldak gibi parmakları arasında çevirirken mırıldandı.